E-ISSN: 2791-7835
The Effect of Adverse Childhood Events on Prenatal Attachment
1Department of Midwifery, Master's Degree, Marmara University, İstanbul, Türkiye
2Department of Midwifery, Marmara University, Faculty of Health Sciences, İstanbul, Türkiye
Lokman Hekim Health Sciences 2025; 5(3): 279-288 DOI: 10.14744/lhhs.2025.18393
Full Text PDF

Abstract

Introduction: Adverse childhood events (ACEs) profoundly affect psychological health, yet their influence on maternal-fetal attachment remains unclear. This study investigates how childhood trauma impacts prenatal bonding, with two aims: (1) to clarify the ACEs-attachment relationship during pregnancy, and (2) to guide preventive interventions by assessing how trauma may disrupt early mother-infant bonding.
Materials and Methods: Pregnant women (aged 18-35) receiving care at a state hospital in Istanbul (January-December 2024) were attended the study. Data were collected using: (1) a demographic questionnaire, (2) the Adverse Childhood Events-Turkish Scale (ACE), and (3) the Prenatal Attachment Inventory (PAI). Statistical analyses included descriptive statistics, nonparametric tests (Mann-Whitney U, Kruskal-Wallis), parametric tests (t-tests, ANOVA with post-hoc analyses), and linear regression to examine ACEs' predictive effect on attachment.
Results: The study included 602 pregnant women. The mean age of participants was 25.67 (±3.81) years old, with a mean gestational age of 31.07 (±7.15) weeks; 77.6% had at least a high school education. Smoking and psychiatric history correlated strongly with ACEs (p<0.001). Marriage type, pregnancy planning, and fetal gender significantly affected attachment (p<0.005). Notably, women with divorced parents had higher attachment scores (p=0.006). Contrary to expectations, ACE-exposed women showed stronger prenatal attachment (66.81±10.23) versus non-exposed women (64.60±11.39; p=0.036). Regression analysis showed that ACEs minimally predicted attachment (R²=0.007, p=0.036), and this association was no longer significant after adjusting for psychosocial factors (p=0.079). Planned pregnancy, love marriage and knowledge of fetal gender were associated with higher attachment. Discussion and Conclusion: Regression models showed ACEs had a minimal and clinically negligible effect on prenatal attachment, which became non-significant when psychosocial factors were included.


Çocukluk Çağı Olumsuz Yaşantılarının Prenatal Bağlanmaya Etkisi
1
2
Lokman Hekim Health Sciences 2025; 5(3): 279-288 DOI: 10.14744/lhhs.2025.18393

Amaç: Çocukluk çağı olumsuz yaşantılar (ÇÇOY) psikolojik sağlığı derinden etkiler, ancak anne-fetal bağlanma üzerindeki etkileri belirsizliğini korumaktadır. Bu çalışma, çocukluk çağı travmalarının doğum öncesi bağlanmayı nasıl etkilediğini araştırmaktadır ve iki amacı vardır: (1) gebelik sırasında ÇÇOY-bağlanma ilişkisini açıklığa kavuşturmak ve (2) travmanın erken anne-bebek bağlanmasını nasıl bozabileceğini değerlendirerek önleyici müdahalelere rehberlik etmektir.
Yöntem: Çalışmaya Ocak-Aralık 2024 tarih aralığında İstanbul'da bir devlet hastanesinde tedavi gören 18-35 yaş aralığında 602 gebe kadın dahil edilmiştir. Veriler (1) demografik anket, (2) Çocukluk Çağı Olumsuz Yaşantıları -Türkçe Ölçeği(ÇÇOYÖ) ve (3) Prenatal Bağlanma Envanteri(PBE) kullanılarak toplanmıştır. İstatistiksel analizler tanımlayıcı istatistikleri, parametrik olmayan testleri (Mann-Whitney U, Kruskal-Wallis), parametrik testleri (t-testleri, post-hoc analizli ANOVA) ve ÇÇOY'lerin bağlanma üzerindeki yordayıcı etkisini incelemek için doğrusal regresyonu içermektedir.
Bulgular: Çalışmaya 602 hamile kadın dahil edilmiştir. Katılımcıların yaş ortalaması 25.67(±3.81), gebelik yaşı ortalaması 31.07(±7.15) hafta; %77.6'sı en az lise eğitimine sahiptir. Sigara kullanımı ve psikiyatrik öykü, ÇÇOY'ler ile güçlü bir korelasyon göstermiştir(p<0.001). Evlilik tipi, gebelik planlaması ve fetal cinsiyet bağlanmayı önemli ölçüde etkilemiştir(p<0.005). Özellikle, ebeveynleri boşanmış olan kadınların bağlanma puanları daha yüksektir(p=0.006). Beklenenin aksine, ÇÇOY'ye maruz kalan kadınlar (66.81±10.23), maruz kalmayan kadınlara (64.60±11.39) kıyasla daha güçlü doğum öncesi bağlanma göstermiştir(p=0.036). Regresyon analizi ÇÇOY’lerin bağlanmayı minimal düzeyde yordadığını göstermiştir (R²=0.007, p=0.03) ve psikososyal faktörler kontrol edildiğinde bu ilişki anlamını yitirmiştir (p=0.07). Planlı gebelik, aşk evliliği ve fetal cinsiyet bilgisi daha yüksek bağlanma ile ilişkilendirilmiştir.
Sonuç: Regresyon modelleri, ÇÇOY'lerin prenatal bağlanma üzerinde minimal ve klinik olarak ihmal edilebilir bir etkisi olduğunu ve psikososyal faktörler dahil edildiğinde bu etkinin önemsiz hale geldiğini göstermiştir.